ALAN ADI UYUŞMAZLIKLARINDA HAKKANİYETLİ BİR “KESTİRME YOL” ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM MEKANİZMASI

Üçüncü kişilerin markalarından haksız yararlanmanın birçok farklı görünümü var. İnternet çağı olarak adlandırdığımız bu dönemde en sık karşımıza çıkanlardan biri ise markaların internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. 2017 yılında yürürlüğe giren Sınai Mülkiyet Kanunu’muz (“SMK”) bu konuyu özel olarak ele almış ve SMK m.29’un atfıyla SMK m.7/f.II/b.d’de bu hali işareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla marka tecavüzü hallerinden biri olarak saymıştır.

               Bu itibarla bu yazının konusu olan alan adlarının üçüncü kişiler tarafından haksız bir şekilde tahsis edilip herhangi bir meşru bağlantı olmaksızın ticari amaçla kötü niyetle kullanılması halinin marka tecavüzü olarak kabul edildiği şüphesiz. Ancak ülkemizde davaların ne kadar uzun sürdüğü de ayrı bir gerçek. Öyle ki son derece sıradan bir marka tecavüzü – haksız rekabet davası dahi ilk derece mahkemesinde 2-3 yıl sürüyor, sonrasında ise istinaf ve temyizde geçen sürelerle bir davanın kesin hükümle neticelenmesi minimumda 5 yılı bulabiliyor.

               14.09.2022 tarihinde uygulamaya geçen alan adı uyuşmazlıklarında alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizması .tr ile sona eren alan adlarına yönelik olarak sürece son derece kolaylaştırılmış bir çözüm getiriyor. Daha önceleri ODTÜ nezdinde kurulan Nic.tr aracılığıyla pek de yapılandırılmış olmayan daha iptidai bir şeklinin uygulamada olduğu alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizması; “İnternet Alan Adları Yönetmeliği” (“Yönetmelik”) ve “İnternet Alan Adları Uyuşmazlık Çözüm Mekanizması Tebliği” (“Tebliğ”) ile getirilen ayrıntılı düzenlemeler ve halihazırda yetkili kılınmış olan TOBBUYUM ve BTİDER’in “WIPO Uniform Domain Name Dispute Resolution Policy” (“UDRP”) ve “WIPO Overview of WIPO Panel Views on Selected UDRP Questions, Third Edition” (“WIPO Overview 3.0”) ile bunlara bağlı olarak verilmiş olan kararları temel alarak vermiş olduğu kararlar neticesinde alan adı uyuşmazlıklarında son derece kısa sürede hakkaniyetli ve adil neticelere ulaşılmasını sağlıyor.  

               Bu yazıda, yürürlüğe girmesinin üzerinden 1,5 yıl dahi geçmiş olmadığı için henüz yeterince geniş bir çevre tarafından bilinmeyen Alan Adı Uyuşmazlıklarında Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Mekanizmasından bahsedeceğiz.

               Hangi durumlarda Alan Adları Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Mekanizmasından faylanabiliriz?

               Bu yazıda sözü edilen mekanizmaya başvurmak için alan adının .tr uzantılı olması gerekmektedir. Mevzuatın yürürlüğe girdiği tarihin de mekanizmaya başvuru anlamında önemli bir etkisi olduğunu söylemeden geçmemek gerekiyor. Zira alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmasından faydalanabilmek için Şikayete konu alan adının 14.09.2022 tarihinden sonra alınmış yahut bu tarihten sonra yenilenmiş bir alan adı olması mecburi. Eğer somut olayda ihtilafa konu alan adı bu kritere uygunsa mevzuatın getirdiği bu imkandan faydalanabilirsiniz.

               14.09.2022 tarihinden önce tahsis edilmiş ve henüz yenilemesi yapılmamış alan adları içinse Mahkeme’ye başvurarak iptal ile terkin taleplerinin dile getirilmesi gerekmektedir.

Bu itibarla kısaca ifade etmek gerekirse, bir kişi yahut firmanın, şirketinizin sahip olduğu ya da ticarette kullandığı bir marka, ticaret unvanı, işletme adı ya da diğer tanıtıcı işaretlerle benzer ya da aynı ibareyi herhangi bir yasal bir hakkı ya da bağlantısı olmamasına rağmen .tr uzantılı bir alan adı olarak kötü niyetle tahsis ettirmesi veya kullanması halinde alternatif uyuşmazlık çözüm mekanizmasına başvurmak mümkündür.

Başvuruda neleri ispat etmek gerekiyor?

               Şikayet Eden’in şikayetinde başarılı olabilmesi için mevzuatta sayılan üç şartın tamamının somut olayda mevcut olduğunu ispat etmesi gerekmektedir.

Bunlardan ilki hak sahipliğine ilişkindir. Şikayet Eden’in ihtilafa konu alan adında geçen ibarenin aynısı yahut benzeri üzerinde hak sahipliğini ispat etmesi gerekmektedir. Buradaki hak sahipliği tescilli bir markaya yahut ticaret unvanına dayanabileceği gibi ticarette kullanılan tescilsiz bir marka, işletme adı yahut diğer tanıtıcı işaretlerden biri de olabilir. Şikayet Eden’in alan adında geçen ibarenin hak sahibi olduğu ibareye benzerliği de ortaya koyması gereklidir.

Şikayetin başarılı olması için ispat edilmesi gereken ikinci şart ise Şikayet Edilen’in alan adında geçen ibareyi kullanmak için yasal bir hakkı yahut bağlantısı olmaması gerekliliğidir. Söz gelimi Şikayet Edilen kişinin de hakkaniyetle tescil edilmiş bir markası yahut uzun süredir bir tescilsiz kullanımı varsa şikayet başarısız olabilir.

Şikayetin başarıya ulaşması için ispatlanması gereken son şart ise Şikayet Edilen’in alan adını kötü niyetli tahsis ettirmesi yahut bunu kötü niyetle kullanmasıdır. Elbette bu kötü niyet kavramının tam bir tanımı bulunmuyor. Ancak Tebliğ’in 19. maddesi sınırlı sayıda olmasa da bu duruma birtakım örnekler getiriyor. Söz gelimi Şikayet Edilen’in alan adını belgelenmiş tahsis masraflarını ve yatırım maliyetini aşan miktardaki bir meblağ karşılığında satma veya devretme amacıyla tahsis ettirmiş olması; şikâyet konusu alan adının ticarette kullanılan marka, ticaret unvanı, işletme adı ya da diğer tanıtıcı işaretin sahibinin, bu marka, unvan, ad ya da işareti alan adı olarak kullanmasını engellemek amacıyla tahsis ettirilmiş olması; alan adının ticari rakiplerin işlerine ya da faaliyetlerine zarar vermek amacıyla tahsis ettirilmiş olması; alan adının ticari kazanç elde etmek amacıyla, şikâyetçinin markası ile benzerlik sağlayarak karışıklık meydana getirmek suretiyle kendi sitesine veya herhangi bir internet sitesine yönlendirilmesi amacıyla kullanılması kötü niyetli tahsise ve kullanıma örnektir.

               Alan Adı Uyuşmazlık Çözüm Hizmet Sağlayıcısı Kimdir? Nerelere başvurulabilir?

               “Alan Adı Uyuşmazlık Çözüm” (“UÇHS”) alan adları ile ilgili ihtilafların çözüm sürecini hakemler veya hakem heyetleri vasıtasıyla yürüten taraflardır. UÇHS olmak isteyen taraflar Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na başvurarak faaliyet belgesi alabilirler.

               Halihazırda UÇHS olarak yetkilendirilmiş iki kurum bulunmaktadır. Bunlardan biri TOBBUYUM diğeri ise BTİDER’dir. Tamamının kararları kendi internet sitelerinde yayımlanmaktadır.

               Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Mekanizmasına başvurulduğunda neler talep edilebilir?

               Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Mekanizmasına başvurulduğunda uyuşmazlık konusu alan adının Şikayet Eden’e devrini yahut iptalini talep etmek mümkündür.

               Süreç ne kadar sürüyor?

               Kısa sürede hakkaniyetli bir sonuca ulaştırma yönüyle öne çıkan mekanizmada şikayetlerin neticeye ulaşması yaklaşık bir ay sürmektedir.

               Mekanizma talep görmekte midir?

               14.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren mekanizmaya; yazının kaleme alındığı 06.01.2024 tarihi itibariyle 246 müracaat olmuştur. Sisteme sektörümüzden de başvurular yapılmaktadır. Nitekim TOBBUYUM, Novartis.org.tr ve Novartis.net.tr alan adlarına ilişkin olarak başlatılan süreçlerde alan adlarının Şikayet Eden’e devrine karar vermiştir.

               Özetle, mekanizma hakkaniyetli bir sonuca daha kısa sürede ulaşmayı sağlaması yönüyle öne çıkmaktadır. Bu itibarla .tr ile sona eren alan adlarına ilişkin olası bir ihtilafta, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun yetkilendirdiği UÇHS’lerden birine başvurarak alan adının devrini yahut iptalini talep etmek muhakkak denenmelidir. Özellikle ilaç sektörü gibi kamu sağlığını son derece yakından ilgilendiren ve kötü niyetli kullanımların süratle önlenmesi gereken bu sektörde anlatmış olduğumuz mekanizmanın sıklıkla başvurulan ve faydalanılan bir sistem olmasını bekliyoruz.